TÜRKÜLERDE HAYAT VAR
ARDA BOYLARINDA KIRMIZI ERİK
”Türkülerde Hayat Var” adlı serimizin ikinci hikayesini ‘’Arda Boylarında Kırmızı Erik’’ olarak belirledik. Bu hikayemizde eski zamanların meşhur sevdalarına dahil olanlardan Recep ve Zeynep yüreklerimizde ve hafızamızda yer alsın istiyoruz. Recep ve Zeynep’in hikayesine değinmeye başlayacak olursak bir ömür boyu ayrılmamak üzere birbirlerine söz veren iki nişanlı olan Recep ve Zeynep’in huzurlarını köy ağasının oğlu İsmail bozmaktadır. İsmail de Zeynep’e âşık olmuştur ve ona sahip olabilmek için türlü yollara başvurmaktadır. İsmail zenginliğinin verdiği cesaretle Zeynep’in annesine niyetini açıklar, o da İsmail’in elinde bulundurduğu mal varlığına aldanarak iş birliği yapar onunla. Sevdiğine bir başkasının talip olmasına dayanamayan Recep, öfkeyle ağanın kapısına dayanır. Ancak ağa güçlüdür, kendisine karşı çıkan Recep’i ağır bir şekilde cezalandırır. Uğradığı zulme dayanamayarak dağa kaçan Recep’in yokluğunda, Zeynep’in annesi ve ağanın oğlu, Zeynep’i evlilik için ikna etmeye çalışırlar. Recep’in bir başka sevdiğinin olduğu ve ona kaçtığı söylentileri köye yayılır. Düğün hazırlıkları başlar. Recep ve can dostu Cemil ise dağda ağanın adamlarıyla mücadele ederler. Ağanın adamlarından kurtulmayı başaran arkadaşlar, bu sefer kendilerine dost gibi yaklaşan düşmanlarla savaşmak zorunda kalırlar. Düğün günü sevdiğini kaçırmaya çalışan Recep, sevdiğine bu dünyada kavuşamaz. Zeynep ve Recep’in dillere destan aşkları da bu türkü ile dilden dile dolaşır.
Bu yürek burkan hikayenin dillere düşen türküsünü her duyduğunuzda hikayesinin hafızalarda kalan kısımları ile ruhunuza değinmesi dileğiyle.
Arda boylarında kırmızı erik
Halime’nin ardında on yedi belik
Ah annecim ah annecim yaktın ya beni
Bu genç yasta denizlere attın ya beni
Alıverin feracemi annecim diksin
O gıymatlı İsmail’e kendisi gitsin
Uyan uyan İreceb’ im senin olayım
Ardalar aldı ya nerde bulayım
Arda boylarına ben kendim gittim
Dalgalar vurdukça can teslim ettim
Ah annecim ah annecim yaktın ya beni
Bu genç yasta denizlere attın ya beni